Ne güzel di başımı yastığa koyar koymaz uyurdum.
Neden geldin sanki.?
Yine firarda uykularım.
Sabahları geceleri karıştrdım yine eskisi gibi.
Ne güzel yoktun unutmuştu kalbim isyanı
Ellerim aramaz olmuştu saçlarını..
Tam unutmaya başlamışken
tarifsiz sancıları
Neydi tekrar yolumda pusu kurman?
Şimdi bir yaralı serçe misali
Özlemekten yorgun yüreğim
Ipıslak gözbebeklerim
Kahve tadında yanlız sevmelerimle
Unutmak için verdiğim mücadeleye inat
Açsa diyorum kapımı uzatsa ellerini
Koş dese koş gel kollarıma.
Sımsıkı sarıl korkma söz gitmiyeceğim bir daha.
Aptal bir aşık gibi hazırım
her yalanına inanmaya.
Gökyüzü güneş bulutlar gülümsese
yıldırımlar alkışlasa
Yağmurlar sevinç gözyaşlarıyla ıslatsa
Kelebekler konsa omuzlarımıza
Bir bülbül en güzel bestesiyle bizi karşılasa
Gökkuşağından geçip kaf dağında soluklansak sonra.
Sonrası yok sonrası belli ne de olsa.
Aklına estiği bir gün yine vedasız ayrlıklara gebe gelişin.
Bir yudum sevince
bir ömür kahırdır senden hediye.
Gelmeseydin hiç diyorum dönmeseydin keşke.
Yine ben küçük bir çocuk gibi telaşlı.
Billurdan şişeleri kırmış gibi mahcup
Kahır dolu cümlelerle
Sevdiğine pişman yine...

mihrace...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

sokak lambası