sokak lambası

İçimdeki çocukla oturmuşum
Pencerenin  pervazına
Dalmışız alemi seyre
Kalbim kıpır kıpır bir heyecan bir çoşku
Sanırsın  köşeden
Babam çıkacak birazdan.
İçimdeki çocuk sabırsız
Kolay mı otuz yıllık özlem
Dur bi diyorum uslu ol gelecek elbet.
Olmadı biz kalkıp gideriz yanına.
Öpüp pamuk ellerinden
sarılıp tombiş göbüşüne
canımın içi babamm deriz.
O da öper alnımdan
kızım der sarılır.
Şimdi seyret alemi sabırlı ol azıcık
Herşeyin bi vakti var küçük kız.
Sonra şarkısını dinlemedik diye
bülbül bize darılır.
Ve  susuyoruz ikimizde
içimdeki küçük kızla çığlık çığlığa.
yağmursuz bir havada
yürekten boşanırcasına özlemlerim
bir ilk bahar sabahında
buz kesmiş havada
aç diyorum tüm pencereleri sonsuza.
bir kelebek vakitsiz yırtıp kozasını
konuyor saçlarıma umarsızca.
tebessüm kondurup dudaklarıma
ufka bakıyorum
gittiğin ama dönmediğin uzaklara.
Baba diyorum hani bir at alacaktın bana.
bembeyaz bulutlar gibi deniz köpüğü gibi
sonra arkamıza alıp rüzgarı dört nala.
Seninle kurduğumuz hayallerim
hep hayalde kaldı ama.
Her akşam aynı saatte gözlerim kapıda
Kulaklarım zil sesinde.
Yine yoksun
yine sensizlik küçücük dünyamda.

mihrace...



 içimde yangın yerine dönmüş bir yurek taşiyorum
Alevleri sönmüş lakin külleri henüz sıcak
Yaram kabuk bağlamamışken nasıl iyileşir söylermisin.
Merhemin varsa derdime derman sür yürek yarama iyileşsin.

mihrace...


Yüregine sessizce minicik bir buse kondurup
rüyalarda sonsuzluga uçuyorum.
Gözlerimi kapatıp kalbinin tiktaklarina ritim tutuyorum.
Uyuyorum.........

mihrace...